Çevreye etkisi tartışılan yeni büyük projelerin gündemde olduğu bir dönemde Ekolojik Siyaset anlayışının yaygınlaşması için hazırlanan çözüm önerilerini, 6 Mayıs Cuma günü düzenledikleri basın toplantısında, kamuoyu ile paylaşan TEMA Vakfı, seçmenlerden de, destekleyecekleri siyasi partinin temel insan hakkı olan Çevre Hakkını nasıl koruyacağını sorgulamalarını istiyor.
Gündemdeki büyük projelerin salt ekonomi odaklı olduğuna dikkat çeken TEMA Vakfı, çevreye verilen ve verilecek olan zararların, siyasiler tarafından göz ardı edilmesinin, sürdürülebilir yaşam ve gelişme için kabul edilemez olduğunu belirtti. Ekolojik dengeyi ve doğal yaşam alanlarını görmezden gelmenin geri dönülemez çevre tahribatlarına yol açtığına dikkat çeken TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı A. Doğan Arıkan: “Doğal varlıklarımızı, alınıp satılacak kullanım malı değil, korunması gereken değerler olarak kabul edip doğaya ve topluma karşı sorumlu projeler geliştirmeliyiz.” dedi.
TEMA Vakfı danışmanları ve uzmanları tarafından hazırlanan Eko-Siyaset Bildirgesi, 12 Haziran Genel Seçimleri öncesi siyasi partilere ve seçmenlere bir çağrı niteliği taşıyor. Sadece ekonomi odaklı projelerin yapılması halinde, ortaya çıkacak büyük çevre tahribatlarının önüne geçmek adına tespitler ve çözüm önerileri sunan Eko-Siyaset bildirgesinin amacı, siyasi partilerin, söz konusu bildirgede yer alan maddeleri parti programlarına almalarını sağlamak.
Ekolojik dengenin ve doğal varlıkların korunması adına, Eko-Siyaset Bildirgesi’nde sunulan yönetimsel ve hukuksal düzenlemelerin zaman kaybetmeden hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen TEMA Vakfı, Türkiye’nin reel büyümesinin ancak bu çerçevede mümkün olacağını belirtti. Konu ile ilgili açıklama yapan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi H. Ersin Özince, şöyle dedi: “Ben, burada bankacı kimliğimle değil, TEMA Vakfı gönüllüsü olarak bulunuyorum. Eko Siyaset Bildirgesi içerisinde, insanı ve doğayı birlikte korumak ve yönetmek için gerekli tüm formüller mevcut. Doğayı korumak için kurallar kesin olarak belirlenmeli; böyle olursa, sürdürülebilir yaşamı mümkün kılan tüm dinamikleri bir araya getirmiş ve yol haritamızı belirlemiş oluruz. Önemli olan bu birlikteliğe odaklanmaktır.”
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Deniz Ataç ise, “TEMA, çevre hakkının sürdürülebilir yaşam için olmazsa olmaz bir insan hakkı olduğu gerçeğinden yola çıkarak, Eko-Siyaset bildirgesini hazırladı.” dedi. Deniz Ataç, bildirge ile ilgili olarak, siyasi partilerin gelişme programları kapsamında, Çevre ve Doğal Varlık Yönetimlerini hazırlayarak acilen kamuoyuna sunmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Eko-Siyaset, sadece insanın değil, canlı cansız tüm varlıkların yaşam hakkını koruma anlayışına inanmayı gerektiriyor. TEMA Vakfı, toprağı, suyu, ormanı bereketli, ekonomisi güçlü ve toplumu mutlu bir Türkiye için, tüm siyasi partilerimize katkıda bulunmayı, toplumu bilgilendirmeyi, temel yurt görevi ve topluma karşı sorumluluk sayıyor.