MUSTAFA BALTA KORUKÖY’DEN UYARDI.
Saadet Partisi İl Başkanlığı milletvekili adayı Mustafa BALTA ile birlikte Koruköy kıraathanelerinde halkla buluştu. Konuşmalarının önemli bir bölümünü AKP’nin ekonomi icraatları ile ilgili eleştirilere ayıran Mustafa BALTA Yalova seçmenini Koruköy’den uyardı.
“Taraftarlığı bir kenara bırakın. Son on yıldaki yoksulluk, borç ve işsizlik verilerine bakın. Bu gidişin sonu felakettir. Duvara çarpıp kafamız gözümüz yarılmadan UYANIN, UYANIN, UYANIN”
Mustafa BALTA’nın konuşmasının satırbaşları şöyle;
Milletimizin Geleceği Borç Düzenekleriyle
İpotek Altına Alınmıştır
Yanlış ekonomik ve politik tercihler ülkeyi iflasın eşiğine sürüklemiştir. Özellikle dokuzyıllık AKP iktidarları döneminde uygulanan ekonomik politikalarla ülke ağır bir borç batağına sokulmuştur. Bugün Türkiye ekonomisinde, 2010 yılı sonu itibariyle kamunun borç yükü 600 milyar doları aşmıştır. Ülkemizde sadece Devletimiz borçlu değildir, işletmelerimiz ve halkımız da borçlandırılmıştır; topyekûn milletimiz borçlandırılmıştır.
2011 Yılı Kamu Bütçesi gelirlerinin yüzde 20'sinin faiz ödemelerine ayrılacağı öngörülmektedir. Ülkemizde toplam tasarruf oranı düşürülmüş ve ülke ekonomik çarkın döndürülmesi için yeni borçlanmaya gitme zorunluluğu hasıl olmuştur. Borç, borç ile ödenmektedir. Borç-faiz-borç düzeneği ile halkımız yoksullaştırılmaktadır.
Ülkenin geleceği adeta finans baronlarına ipotek edilmiştir. Millet olarak biz çalışıyor ve üretiyoruz. Para ve sembolik değer ticareti yapanlar kazanıyor; mal ticareti yapanlar ise ayakta durmaya gayret ediyorlar.
Ülkemizin tasarruf açığı borç ve sıcak para ile kapatılmaya çalışılmaktadır. Ülkeye kısa süreler için giren ve çıkan sıcak paralar büyük kârlar elde etmektedir. Hükümet sıcak parayı vergilendirmeye cesaret edememektedir. Ülkeyi yönetenler, para bulmak için dünya egemenlerinin her dediğini yapmaktadırlar. Hatta mevcut iktidar sıcak
parayı ürküten açıklamalar yapmamak için ana muhalefeti uyarmaktadır. Bu yalan ve talan düzeninin devam ettirilmesi için adeta ana muhalefeti dolaylı olarak işbirliğine davet etmektedir.
Ülke Ekonomisi Yabancılaştırılmıştır
Türkiye'nin önemli banka ve işletmeleri özelleştirme yoluyla yabancıların eline geçmiştir. Üretimde, finansman ve hizmet sektöründe yabancıların payı sürekli artmaktadır. Milli gelirin paylaşımında yabancılar gittikçe daha fazla paya sahip olmaktadır. Türkiye'de özelleştirme politikası 1985 yılından itibaren uygulanmaya başlandı. 1985-
2010 yılları arasında özelleştirme yoluyla satılan bütün kamu işletmelerinden elde edilen toplam gelir 50 milyar dolar kadardır. Sadece 2011 Yılı Kamu Bütçesi'nde faiz ödemeleri için ayrılan miktar 47,5 milyar TL'dir. Başka bir ifadeyle 26 yılda satılan veya arsaları için kapatılarak tasfiye edilen bütün kamu işletmelerinin satışından elde
edilen gelir, bir buçuk yıllık borç faizine bile yetmemektedir. Ülkemizde özelleştirilen işletmelerin önemli bir bölümü yabancılara satıldı. Yani milli işletmeler yabancılaştırıldı.
Yeni sömürgeciliğin en önemli aracı da faizdir, rant ekonomisidir. Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkeler borçla, faizle batırılmaktadırlar. Varı yoğu iç ve dış rantiyeler tarafından yağmalanan, üretimin cezalandırıldığı, parayla para kazanmanın kural haline geldiği bir ekonominin sadece işsizlik, yoksulluk, sefalet, ahlaki çürüme, manevi
aşağılama değil, aynı zamanda kaos üretmesi kaçınılmazdır. Nitekim Türkiye'de siyasi gerginlik artırılmakta ve kamplaşma körüklenmektedir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kötü günlerini yaşamaktadır. Sadece işsizlerin, açlıkla, yoksullukla boğuşan insanların sayısı artmıyor. Türkiye'nin bütün zenginliklerine; şirketlerine, bankalarına, madenlerine, piyasalarına el konulmaktadır; ülkemizin bağımsızlığı, hatta sınırları tehdit altındadır. Ülkemizde huzursuzluk ve iç çatışmalar teşvik edilerek milli bütünlük ve birliğimizi tehdit eden girişimler sürdürülmektedir