Yalova Milli Kahramanlarımızı Anma Programı'nda önemli açıklamalar yapan Prof. Dr. Haydar Baş, "İmtiyaz yasalarının devrede olduğu bir devlette kendisini etnik grup kabul edenler de imtiyaz isteyeceklerdir" dedi
Yalova Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde düzenlenen Milli Kahramanlarımızı Anma Programına yüzlerce Yalovalı katıldı. Coşku dolu gecede 40'tan fazla akademisyen, araştırmacı, gazeteci ve yazar birer konuşma yaptılar.
Salonu hınca hınç dolduran Yalovalı vatandaşların "İş aş Haydar Baş", "Bu vatan bizimdir bizim kalacaktır" sloganları arasında konuşmasına başlayan Prof. Dr. Haydar Baş önemli açıklamalarda bulundu. "Bir milletin ayakta kalabilmesi için o milletin varlığına, toprağına, devletine insanının canını feda edebilmesi lazımdır" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada hiçbir insan topluluğu bizim milletimiz kadar ulu kahramanlar yetiştirmemiştir. Türk milleti her an her zaman yeri geldiğinde canını vatanına, milletine ve devletine feda etmiştir. Onun için bizim şühedamız dünyada emsali olmayan insanlardır. Allah onların şefaatinden bizleri mahrum eylemesin. Onun için milli kahramanlar derken bu toprakların asıl sahiplerinden biz bahsediyoruz. Bu milletin ayakta kalabilmesi bugüne kadar ancak onların hem maddi ham de manevi tasarruflarıyla birlikte mümkün olmuştur."
Türk kime denir?
"Bugün bazı bürokratların, aydın geçinen ilim adamlarının maalesef dilinden kavmiyetçilik manasına gelen Türklük kelimesi çıkıyor ki, böyle bir Türklük bu vatanda yoktur" diyen Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Esasen 1071'den sonra Anadolu yaylası Müslüman Türk'ün vatanı olmuştur. 1200'lü yıllarda Hacı Bektaş-ı Veli Horasan'dan kalkıyor Ahmet Yesevi'nin yönlendirmesiyle bu topraklara geliyor. Bugün bildiğiniz Hacı Bektaş'ta ikamet ediyor. Burada Hacı Bektaş-ı Veli'yi o günün Türkmenleri, Yörükleri karşılıyorlar. Ama henüz daha Türkler yeni yeni Müslüman oluyorlar. Hacı Bektaş-ı Veli bu hırsız, yolsuz, eşkıya insanlardan öyle bir maneviyat ordusu yetiştiriyor ki, önce Türkmen Türkleri Müslüman oluyor. Daha sonra Anadolu'ya dağılıp burada bulunan Kürtler, Tükler, Ermeniler, Yezdaniler, Süryaniler, Yahudiler ne varsa tamamını Müslüman ediyorlar. Ve Anadolu yaylası o günden itibaren Müslüman Türk'ün vatanı oluyor. Hacı Bektaş-ı Veli'nin annesi Türkmen olduğu için Türkmenlere sevgisi büyüktür. Anadolu'ya gelince Türkmenlerle birlikte bir medeniyet inşa ediyor. Bu medeniyet bugün bazı bürokratların, aydın geçinen ilim adamlarının maalesef dilinden kavmiyetçilik manasına gelen Türklük kelimesi çıkıyor ki, böyle bir Türklük bu vatanda yoktur. Bizim vatanımızda olan Türklük, Kürtlerin, Türklerin, Yezdanilerin, Keldanilerin, Rumların hatta Ermenilerin, Arapların Müslüman olarak bir medeniyet birliğidir, bir kültür birliğidir, bir maneviyat birliğidir, bir siyaset birliğidir. Müslüman Türk'ün şemsiyesidir bu. Bunan adına Türk denir."
Eşkıyanın dizi dibine çöktüler
"Millet üzerinde hesabı olanlar yeminle konuşuyorum bu milletten değildir. Onu inkâr edenler bu milletten değildir" diyen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şimdi bu milletten olanlarla olmayanlar arasında çok ciddi bir kavga dönemine girdik. Açılımmış, hürriyetmiş, demokrasiymiş, insan haklarıymış… Hadi oradan, sen kim insan hakları kim? Sen kim hürriyet kim? Sen öyle bir dayak yedin ki, bir eşkıya çetesinin dizinin dibine çöktün. Kendin çöktüğün gibi şimdi de milleti çökertmeye çalışıyorsun. Kiminle? Akil adamlarınla. Senin akil adamlarına Allah akıl nasip eylesin. Sen kimi ikna edeceksin onu söyle bana, Türk milletini mi? Sen şimdi Türk milletini ikna edeceksen demek ki Türk milletine yutturmak istediğin bir şey var. Hayır, Türk'ü değil, Kürt'ü ikna edeceksen, o zaman O'na yutturmak istediğin bir şey var. Bu milletin hikâyeye karnı tok. Kardeşlerim size olayın aslını anlatayım. Güneydoğu'yu bu duruma getiren bugün açılım yapan siyasiler gibi o bölgede olan vatandaşlarımızın can emniyetini, mal emniyetini, namus, din ve vicdan emniyetini zamanında düşünmeyen siyasilerdir."
Türkiye'yi karış karış bölüyorlar
"Bu devletin ayakta kalabilmesi için Mustafa Kemal'in karakteri olan bağımsızlığın bu milletin ve de devletin karakteri olmaya devam etmesi lazım" diyen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Bağımsız olmayan bir devletin devamı asla mümkün değildir. İşte o millet de köledir. Şimdi Türk milletini köle millet yapmaya çalışıyorlar. İkna turlarıyla barışı temin edeceklermiş, hadi oradan be. Sen bu milleti nasıl bölersin? Bu milletin tamamı Türkoğlu Türk'tür. Yezdanisi, Keldanisi, Süryanisi, Arabı, Boşnağı, Türkü, Kürdü bunların tamamının adına Türkoğlu Türk denir. Sen şimdi çıkıyorsun diyorsun ki, Ben Kürt'e hak vereceğim. Ne demektir bu? Bugüne kadar demek ki bu insanların hakları gasp edildi! Böyle bir şey yok. Türkiye'de hepimiz eşitiz. Senin yaptığının adına imtiyaz denir. Arkadaşlar imtiyaz yasalarının devrede olduğu bir devlette kendisini ayrı ayrı etnik grup kabul edenler de imtiyaz yasasından istifade etmek isterler. Sen Kürtlere imtiyaz tanırsan Lazlar demez mi ben de bu imtiyazdan yararlanacağım? Derler. Çerkezler, Bornaklar, Keldaniler hepsi imtiyaz ister. O zaman senin yaptığının adı nedir biliyor musun? Türkiye'yi karış karış bölmektir."
Bölünmeye BTP "dur" diyecek
İmtiyaz yasasıyla Türkiye'nin 36 etnik parçaya bölüneceğini ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Şimdi akil adamlar millete hep birlikte bölünelim mi demek istiyorlar? Yani milleti bölünmeye mi ikna etmek istiyorlar? Bu çalışmalarla hedeflenene nokta Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bölünmesi ve parçalanmasıdır. Bir de Bağımsız Türkiye Partisi'ne gönül veren vatandaşlar olarak bu gidişata "dur" diyoruz" dedi.
Atatürk 8 yaşında hafız oldu
Konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk'e önemli bir zaman ayıran BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşadığı dönemde hiç. Kimsenin yapmasına imkân olmayan işleri yaptığını dile getirdi. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Kürt Teali Cemiyeti'nde, İngiliz Muhipleri Cemiyeti ve İttihadı İslam Cemiyeti'nde olanlar Mustafa Kemal Atatürk için dinsizdir dediler. Atatürk'ün annesinin adı Molla Zübeyde'dir. Bu kadına büyük iftiralar attılar. Babası Ali Rıza Efendi orada dururken Atatürk'ün babasız olduğu iftirasını atıyorlar. Bu iftiraların Türkiye'de yolunu açan hainler önce dinsiz ordu, dinsiz devlet dediler, her ikisini de berbat ettiler. Arkadaşlar devleti ve orduyu bu hainlerden kurtarmaya var mısınız? Atatürk 7 yaşında Kuran'ı hatmediyor. 8 yaşında ise Kuran'ı hıfzediyor. Mübarek annesi ise Rıfat Efendi'nin müridesi. Her yaz Mustafa Kemal Atatürk annesini ziyarete dergâha gidiyor, Allah, Hu, Hak diye Allah'ı zikrediyor. Anadolu tehdit altındayken, kuşatılmışken Mustafa Kemal, Hacı Bektaş-ı Veli'nin postunda oturan Cemalettin Çelebi'yi ziyarete gidiyor, üç gün dergâhta görüşüyorlar ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurma kararı alıyorlar. Nerede alınıyor bu karar? Bektaşi dergâhında. Şimdi Mustafa Kemal'e dinsiz diyenler kadar hain olabilir mi?"
<iframe width="560" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/SrQzQM0mkIE" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>