1921 yılında Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak, Türkiye'de kutlanmaya başlandı. Dünya Kadınlar Günü tüm dünyada kadına verilen değeri daha iyi anlamak adına kutlanmaktadır. Dünyanın var oluşundan bu yana kadınların her gelişmede önemli bir katkısı vardır.
Kadınlarımız, sağduyulu bir toplumun en önemli temellerindendir. Sosyal hak ve özgürlüklerini arttırmaya yönelik çalışmalar yeterli olmamakla beraber bugüne kadar kendi ayakları üzerinde durmalarına destek olmak adına, kadınlarımızın güçlü bireyler olarak, toplumsal hayatımızdaki yerinin yükselmesi, başarıları toplumun refahına değer katmaktadır.
Kadın hakları ve onlara verilen değeri arttıkça, O toplumun çağdaş ülkeler seviyesine gelebildiğinin göstergesidir.
Bilim, siyaset, eğitim, kültür sanat, spor ve iş dünyasında büyük başarılara imza atmış kadınlarımız, sosyal hayatımızın her alanında eğitim ve donanımlarıyla etkinliklerini her geçen gün arttırdığını görmek insanlık adına memnuniyet vericidir.
Her kadın, huzurlu, kardeşliğin ve dostluğun hakim olduğu bir ülkede hatta dünyada yaşamak istemektedir.
Eğitim seviyesini arttıran GÜÇLÜ TÜRK KADINLARI uluslararası pek çok kurumu yönetmektedirler. Erkek yöneticilerin ağırlıkta olduğu sektöre, başarılarıyla dikkat çeken kadınlar, üst yönetim kadrolarına transfer edilmektedir. Daha fazla başarı ve uygar bir toplum yaratmak için, kız çocuklarımızı geleceğe daha iyi hazırlamalı, iş hayatının her alanında kariyer yapmaya teşvik etmeliyiz. Kadınların gücünü hayatın her alanına eşit görmeliyiz.
Birleşmiş Milletler (BM) 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü 2030 yılına kadar, "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" teması kapsamında kadınların insan haklarının geliştirilmesini ve kadınların güçlendirilmesini uygulamaktadır. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumda kabul edilen Anayasa değişikliği ile, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi sosyal bakımdan korunması gereken kişilere yönelik pozitif ayrımcılık yapılması, Anayasal teminat altına alınmıştır." Kadınlara istihdam arttırılması, kız çocuklarının eğitimi, kadınlara yönelik şiddetle mücadele edilmesi bu kapsam dahilindedir.
8 Mart'ta savaşların devam ettiği bu süreçte, özellikle kadın üzerinde yarattığı olumsuz etkiler ve mağduriyetlere daha fazla dikkat çekmek gerekir. Savaş ve çatışmalar en çok çocukları ve kadınları mağdur etmektedir. Üzülerek ifade ediyorum ki bugün kadın hakları ihlallerinin en başta gelen muhatapları Suriyeli kadınlardır. Binlerce Suriyeli kadın ve çocuk savaşın acımasızlığı karşısında çaresiz ve korumasız durumdadır. Suriye'deki savaş ortamından kaçan kadın ve çocuklar ise insan kaçakçılığından, tacize farklı mağduriyetler yaşamaktadır.
Bu önemli günde dünyanın acımasız vicdanını harekete geçirmek, Birleşmiş Milletlere ve Dünyanın diğer ülkelerine düşen en önemli görev ; Her ülke 10 kadın ve 10 çocuk himayesine alarak koruma altına alıp ülkesine kabul ederse , 100 ülke, toplam; 2.000 kadın ve çocuğu kurtarmış olacaktır.
Peygamberimizin (Cennet annelerin ayakları altındadır.) sözünün muhatabı olan tüm dünya kadınlarının gününü kutlarım.