Açılış Sayfam Yap   Sık Kullanılanlara Ekle   

   Anasayfa          Künye          Yazar Girişi         Sitene Ekle         Arşiv          Rss Listesi
 
Yeni günün yeni umutlarla dolu olması dileğiyle...     Yalova da alt yapı çalısmaları tüm hızıyla devam ediyor...      Hastaneye ücretsiz ulaşım seferleri başladı...     YTSO, Yalova Çiçek Fuarı'nı yeniden yapabilecek mi..?      Yerel seçimler sonrasında belediyelerimizin icraatları neler (Gazete Marmara'da)      Altınova'da değişen birşey yok ! Aynı tas aynı hamam misali... (Gazete Marmara'yı takip edin)     Turizmci Yazar Cemal AKIN dan; 'Turisti sevgiyle kucaklayan kent YALOVA' yazısı çok beğenildi...

   


BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN YALOVA DA KONUŞTU
   

 Furkan KAYA nın yazıları ulusal basında

Furkan KAYA nın yazıları ulusal basında
 Yazı Boyutu

 Tarih : 15.03.2016 - 19:26:05 


Yeditepe Üniversitesi Akademisyeni ve Uluslararası Politika Akademisi Analisti Furkan Kaya nın yazılarına ulusal basın yoğun ilgi gösteriyor. Petrotürk haber sitesinin Kaya ile yaptığı röportaj haber.

 
 
 
Balkan Gazetecilik Yayıncılık Matbaacılık San. ve Tic. A.Ş. tarafından hazırlanan PETROTÜRK ulusal haber sitesi Furkan Kaya ile "ambargo sonrası İran ve Türkiye ilişkileri, ABD’nin Ortadoğu bölgesindeki enerji politikaları, enerji projeleri ve Türkiye Rusya ilişkileri" üzerine röportaj yayınladı.
  
Yeditepe Üniversitesi Akademisyeni ve Uluslararası Politika Akademisi Analisti Furkan Kaya ile ambargo sonrası İran ve Türkiye ilişkileri, ABD’nin Ortadoğu bölgesindeki enerji politikaları, enerji projeleri ve Türkiye Rusya ilişkilerini konuştuk.
 
Raşit Kırkağaç

Ambargo sonrası İran ve Türkiye ilişkileri, ABD’nin Ortadoğu bölgesindeki enerji politikaları, enerji projeleri ve Türkiye Rusya ilişkilerini konusunda açıklamalar yapan Yeditepe Üniversitesi Akademisyeni ve Uluslararası Politika Akademisi analisti Furkan Kaya Türkiye’nin bölgedeki dengeleyici güç olduğunu ifade etti.

“ENERJİ, KÜRESEL VE BÖLGESEL GÜVENLİĞİN EN ÖNEMLİ PARÇASIDIR”
Türkiye’nin bölgesel güvenliğe katkısının görmezden gelinemeyeceğine vurgu yapan Furkan Kaya küresel ve bölgesel güvenliğin en önemli parçasının da enerji olduğunu belirtti. Kaya, “Küresel güvenliğin en önemli parçası da enerjidir. 2002’den sonra Türkiye’nin İran ile ilişkilerine daha fazla önem verdiğini görüyoruz. Diğer yandan İran ise Ahmedi Nejat sonrası göreve gelen Ruhani ile birlikte bir reformist yaklaşım gördük. Bu da uluslararası ilişkilere yansıdı. Tabi Türkiye’nin de İran küresel dünyanın gereksinimlerini yerine getiriyor diye batı dünyasını uyarması ambargonun kaldırılmasının öncülüğünü yapmıştır. İran artık uluslararası camiadan böyle bir baskı görmek istemiyor. Fransa, Almanya ve İtalya ile görüşmeler yapılıp anlaşmalar imzalandı. Bunların içinde enerji anlaşmaları dikkat çekiciydi” dedi. 
 
Ambargo sonrası Çin ve İran ilişkilerine de değinen Furkan Kaya şöyle konuştu; “İran’ın bu Avrupa çıkarmasında Çin’in, İran’ın batı ile yaklaşmasına karşı bir tepki gösterdiğini düşünüyorum. Çünkü İran’ın bu Avrupa ile ilişkisinin İpek Yolu projesini gölgede bırakabileceği düşünülüyor. Bununla birlikte Rusya kendi liderliğinde Avrupa Birliğine karşı Avrasya Birliğini kurmaya çalışıyor. Böylece Türkmenistan, Kazakistan, Azerbaycan, İran, Hindistan, Çin gibi ülkelerle birlikte siyasi, ekonomik ve enerji işbirlikleri yapmaya çalışıyor. Avrupa ile İran’ın yakınlaşması özellikle enerji anlaşmalarında Çin’i tedirgin ediyor. Çünkü Çin enerjide dışa bağımlı bir ülkedir. Çin’in İran’dan alacağı enerjiye Avrupa darbe vurur mu? diye düşünülüyor.”
 
“TÜRKİYE İRAN ENERJİ PAZARINDAN PAY ALMAK ZORUNDA”
Ülkelerin rasyonel davranmak zorunda olduğunu Türkiye ve İran’ın yapıcı anlamda birbirlerine muhtaç olduğunu ifade eden Furkan Kaya iki ülkenin karşı karşıya gelmesinin kimsenin yararına olmayacağını ifade etti. Kaya, “Türkiye’nin hukuki haklarını kullanarak tahkime başvurması hem davayı kazanması hem de geriye dönük olarak parasının ödenecek olması İran’ın “biz bu sebepten dolayı sizinle olan ilişkilerimizi keseceğiz” gibi bir pozisyona getirmesi bir fayda sağlamaz. Şuan İran en canlı en dinamik dönemini yaşıyor. Böyle bir dönemde Türkiye’yi karşısına alması son derece anlamsız olacaktır. Hem enerjisini pazarlama hem kendi ekonomik pazarını Türkiye’ye açmasında İran çok büyük fayda sağlayacak. Baktığınız zaman bugün İran’ın 100 milyar dolarlık bir parasından bahsediyoruz. Bunun 55 milyar doları dünya piyasalarında serbest bırakıldı. Kademeli olarak diğer 45 milyar doları da serbest bırakılacak. Paranın kontrolünde İran çok akıllı hareket etmek zorundadır. Bir yandan bunun için Türkiye’nin de içinde bulunacağı bir sistem dizayn edilebilir. Batı da aslında Türkiye’nin özellikle İran ile olan ilişkisini kontrol mekanizması olarak kullanabilir. Batı’nın endişesi şu: “Evet kısa dönemde güzel bir sürece girdik. Fakat kısa dönemde İran’ın enerjiden gelen ve serbest bırakılan parası radikal örgütlere akabilir mi? Ya da  Suriye’de Esad rejimini desteklemede kullanılabilir mi? Veya İran uranyum zenginleştirmeye tekrar başlarsa” gibi endişeler mevcut.
 
Kontrol mekanizması olarak İran ilişkilerinde Batı dünyası Türkiye’yi görmek isteyebilir. Her ülke uzun vadeli düşünmelidir. Kısa vadeli politikalarla hiçbir ülke uzun vadeli menfaatlerini engellememeli. Bununla birlikte İran’ın Hindistan’la olan bir yakınlaşması var. Özellikle Hindistan enerji tedarikinde İran’ı önemli bir terminal olarak görüyor. Dolayısı ile büyük bir enerji anlaşmasına girebilir. Hatta orada bir üçgen yaratacaklar diye düşünüyorum ben. İran, Afganistan ve Hindistan üzerinden hem Kazak doğal gazını hem İran doğal gazını Afganistan ve Pakistan üzerinden Hindistan’a aktaracak bir enerji boru hattı dizayn edilebilir. Batının İran’da yapacağı yatırımlarda Türkiye’nin de buradan bir pay almak zorunda olduğunu düşünüyorum. Türkiye burada geri planda kalmamalı. Eğer ger planda kalırsa o zaman bizim 1980’ler de 1990’larda yaşadığımız Ortadoğu’ya sırtını dönme, orada pozisyon alamama durumunu yine yaşarız” diye belirtti.
 
“ENERJİDE YÜZDE 55 ORANINDA RUSYA’YA BAĞLIYIZ”
Türkiye’nin enerji fakiri ülkesi olduğuna vurgu yapan Furkan Kaya şöyle konuştu: “Türkiye ile Rusya konusuna gelirsek hem Türkiye hem de Rusya bu bölgede birbirine muhtaç iki ülke. Bilindiği üzere Türkiye Rusya’ya yüzde 55 oranında enerjide bağımlı. Bugün Türkiye alternatif kaynakları kağıda yazıyor. Ama Rusya’dan aldığımız enerji oranını diğer ülkelerden karşılayamıyoruz. Aynı ölçüden baktığımız da Rusya’da bize birçok ekonomik bakımdan bağlı. Burada karşılıklı bir çıkar var. Rusya ekonomisi çok kırılgan. Özellikle enerji fiyatlarındaki bu gerileme ile Rus ekonomisinin iyice kırılganlaşması Rusya’yı muhalefet bloğunu önleme açısından farklı politikalara yöneltti. Her iki ülkede uzun vadede bu durumu devam ettiremeyeceğini biliyor. Burada orta doğu coğrafyasında devam eden vekalet yavaşlarının altında ki en önemli sebep enerjidir. Biliyorsunuz ki Sykes Picot anlaşmasının yüzüncü yılındayız. Büyük Ortadoğu projesinin geldiği nihai nokta bu anlama ile birlikte coğrafyanın yeniden çizilmesi. Benim şahsi görüşüm yeni bir Ortadoğu çiziliyor. Ve bu büyük Ortadoğu projesindeki amaç bölge ülkelerinin atomize edilip enerji kaynaklarının daha kontrol edilebilir hale getirilmesidir. Böylece enerji batı pazarına daha kolay aktarılacaktır.”
 
“ABD DÜNYADAKİ EN ÖNEMLİ PETROL ÜRETİCİSİ OLABİLİR”
Bugün ABD’nin kendi toprakları üzerinde ürettiği bir kaya gazı var. Bu enerji, endüstri ve teknolojide kullanılabilecek vaziyete getirilebilecek. ABD’nin kendi topraklarından çıkardığı petrol de var. ABD şuanda kendi topraklarındaki petrolü tam anlamıyla çıkarmıyor. Bugün elimizde bir belge yok ama bence ABD dünyadaki en önemli petrol üreticisi haline gelebilir. Ortadoğu ve Hazar Havzası diye tabir edebileceğimiz enerji kaynaklarının yakın zamanda tükeneceği belirtiliyor. ABD şuanda petrol ve enerji terminali olan bu coğrafyanın kontrolünü elinde tutmak istiyor. ABD’nin Ortadoğudaki amacı enerji kaynaklarını sonuna kadar kendi himayesinde gittiği yere kadar kontrolünü ve tedarikini sağlamak ve pay etmektir. Bu tükendiğinde kendi enerji kaynaklarını piyasaya sürerek dünya enerji piyasasında tek ve süper güç olmaktır. ABD şuan bir süper güç değil çünkü bugün dünya çok kutuplu bir dünya. Çünkü her ne kadar tam anlamıyla entegrasyon olmasa bile Avrasya Projesi, Rusya’nın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu Hazar Havzası ve Eski Sovyet Cumhuriyetleri’nin yer aldığı enerji kaynakları ABD’yi bu bölgeye muhtaç ediyor. 
Bu dönemde en önemli sorulması gereken soru şu, “Enerji politikleştiriliyor mu yoksa güvenlik durumu mu ön plana çıkıyor?” Bu mesele çok önemlidir.  Ne kadar çok ülke enerji boru hatları ile birbirine bağlanırsa o kadar çok küresel güvenliğe hizmet ederler diye düşünüyorum. Çünkü bu anlamda birbirlerinin ekonomilerine katkı sağlayan yani karşılıklı bağımlılık içerisine giren ülkeler kolay kolay savaş ihtimalini göze alamazlar. Bu açıdan enerji güvenliği ve diplomasisinin önümüzdeki dönemde çok önemli olacağını düşünüyorum. 
 
Türkiye coğrafyaya baktığımız zaman hiç enerji politikası olmasa bile bir geçiş güzergahıdır. Bugün İsrail’de, İran’da, Irak’ta, Azerbaycan’da “ben enerjimi batıya taşıyacağım” dediğinde en maliyeti düşük yol Türkiye üzerinden geçer. Bu zaten bizim coğrafyamızın verdiği özellik. Türkiye enerjinin merkez ülkesi yani karar alıcıların en başında olmak zorundayım diye düşünmelidir. Peki ben bunu hem kendi ulusal menfaatim hem de diplomaside nasıl kullanabilirimin hesabında olması lazım. Yani sırf boru hatlarını döşeyelim Türkiye’ye şuradan şuraya enerji gitsin, şu kadar pay alsın olayı değil.
 

“TÜRKİYE ENERJİ POLİTİKALARINDA YAPICI DAVRANMALI”
 Ukrayna krizinden sonra batı Rusya’nın enerji tekeline son vermek için alternatif kaynaklar aramaya başladı. Bizim Türkiye olarak AB müzakere sürecinde en büyük söylemimiz “Bakın Rusya’nın burada enerji tekeli var ve siz bundan sıkıntı yaşıyorsunuz. Gelin beni de AB’ye alın ve enerji tedarik kaynaklarınızı benim üzerimden çeşitlendirin” dedi. Pek ciddiye almadılar. Ama şimdi AB, alternatif kaynaklara yönelmenin önemini anladı. 
TANAP ve TAP projelerinde Türkiye bir anda ön plana çıktı. Burada bir dezavantaj var. O da Kuzey Akım 2 projesi. Türk Akımı Projesi’nde Putin, “Ben Avrupa’ya enerji sağlayacağım” dedi. Sonra kriz patlayınca proje rafa kalktı. Tabi yarın ne olacağını kimse bilemez. Ama Türkiye burada biraz yavaş davrandı. Türkiye enerji politikalarında hızlı düşünmeli ve daha fazla yapıcı davranmalıdır. Yani sırf terminal ya da geçiş güzergahı değil, enerjinin dış politikada çok önemli bir enstrüman olarak kullanılabileceğini düşünüyorum. 

"TÜRKİYE BÖLGEDE DENGENİN DENGELEYİCİSİ BİR ÜLKEDİR"
Türkiye’nin bu kritik coğrafyada jeopolitik ve jeo stratejik açıdan en önemli ülkelerden biri olduğuna değinen Furkan Kaya konuşmasına şu şekilde devam etti; “Coğrafyalar ülkelerin kaderini belirliyor. İran bu coğrafyada Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak durumunda. İdeolojik ve mezhepsel farklılıklar iki ülke arasında sorun çıkarmamalıdır. Batının ambargoların kalkması ile birlikte hevesle İran pazarına girmesinde Türkiye biraz geride kaldı gibi görünüyor. Bunun sebebi de Suriye konusunda İran ve Türkiye’nin ayrı düşüncelere sahip olması. Hal böyle iken biz İran’da enerji pazarında geri kaldık. Türkiye’nin yapması gereken İran ile ilgili siyasi, ekonomik ve enerji ile ilgili ilişkileri nasıl ileri taşıyabilirim diye düşünmelidir. Bunu da nasıl sağlayacağız her iki ülkenin de petrolün ve enerjinin önemini kavramak durumunda. İran bugün dünyadaki en önemli ikinci doğal gaz üreticisi ve dördüncü petrol üreticisidir. Aslında İran dünyanın en büyük doğal gaz üreticisidir. Fakat teknolojisi buna yetmiyor. Bu ambargoların kalkması da İran’ın teknoloji alt yapısını geliştirmesini sağlayacak. Böylece petrol üretimini arttırıp piyasaya sürecek. Petrol doğal gazdan daha az maliyetle piyasaya sürülebilen bir enerji.  İran petrole daha fazla önem verecek. Türkiye’de İran’a, “Ben sana petrolünün küresel pazarlara taşınmasında bir terminal görevi göreceğim” demelidir. Bu da tabi karşılıklı güvenle sağlanacak bir durum. Hükümetler gerginlikleri bir kenara koyup iki ülkenin menfaatleri doğrultusunda hareket etmeliler.”
 
 
 
.
  Editör :  Vedat Yılmaz

 
1 2 3 4 5   Puan Yok  
 Kaynak :  YALOVA HABER GAZETESİ

 Kategori  SON DAKIKA

7341 Kişi Tarafından Okundu.

Yorum ( 0 )   

Kayıtlı Yorum Bulunmuyor.

 

 Bu Kateoriye Ait Diğer Başlıklar

 
Yalova da tahsilatçılık yapan mafya bozuntuları türedi... çay ocağı benzer işler adı altında mafyacılık, tahsilatçılık yapmaya çalışan tipler emniyetin kıskacında...    Çiftlikköy de bir inşaatçı kat karşılığı sözleşmelerini yaptığı arsalarda nedense sürekli tarihi kalıntılar ve tarihi eserler çıkıyor...  Çiftlikköy'ün özellikle sahil mahallesinde birçok arsa altında tarihi eser kalıntıları bulunuyor...  Müteahhit kafaya takmış bir kere; altın dolu küpü bulucam diyor, yedirirler mi bilinmez ama...
 
 
 
 

 

Mynet Yalova Haberleri

 

 Köşe Yazıları

 
Henüz Haberlere Puan Verilmemiş..
 
Bugün için Haber Eklenmedi.
Koru Aile Saglik Merkezi torenle acildi Koru Aile Saglik Merkezi torenle acildi
Koru beldesine kazandirilan ve Il Saglik Mudurlugune devredilen Koru Aile Saglik Merkezinin acilisini Yalova Valisi Dr. Hulya Kaya, CHP Milletvekili Tahsin Becan ve beraberindekiler gerceklestirdi...
 
 Takvim
25  Kasım 2024  
Pts Sal Çrş Prş Cum Cts Paz
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31


 

 

 

 

 
Yalova da ve ilçelerinde yerel seçimler sonrası kahve sohbetlerinde görünüyor ki, vatandaş verdiği oy dan pişman... iktidar belediyesi olmadan hizmet olmayacağı inancıyla... Gazete Marmara da...

 
 Son Haberler
 
 Popüler Haberler
 
 Döviz Bilgileri

  Döviz Alış Satış
  Dolar 34.5184 34.5806
  Euro 22.2909 22.4385
 
 Hava Durumu



 
   Reklam

 

 


 
 

   © Copyright - 2006- YALOVA HABER - Tüm Hakları Saklıdır. 

Bu site

 Çilem.Net altyapısını kullanmaktadır.

0,77 saniye.