Jeoloji Mühendisleri Odası Yalova İl Temsilciliği Müzeyyen’in Sofrası’nda bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, Jeofizik Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Osman Kendir ve üye jeoloji mühendisleri katılım sağladı. Jeoloji Mühendisleri Odası Yalova Temsilcisi Osman Kendir, Yalova’da Çevre Düzeni Planları’nın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
‘Yaklaşan depremin ayak sesleri’..
Osman Kendir, yaptığı açıklamada, “Yalova ilinin yapılaşma alanları, jeomorfolojik yapısı itibarı ile sınırlı olup, şehir nüfusunun çoğunluğu vadiler boyunca yer alan dere yatakları üzerinde kurulmuştur. 17 Ağustos Depremi’nde başta Hacımehmet Ovası olmak üzere büyük ölçüde can ve mal kayıpları yaşandı. 12 Kasım Düzce Depremi’nin yıldönümü olması sebebiyle şehrimizde meydana gelen deprem sonrası yapısal hasarlar ve olması beklenen yeni bir depremin, yani İstanbul depreminin olumsuz etkileri düşünüldüğünde Yalova'nın yüksek riskli alanlarda kaldığını hatırlatmak isteriz. Son zamanlarda gerek görsel ve gerekse yazılı basına da yansıyan irili ufaklı meydana gelen, 1 gün içerisinde 28 deprem gibi yoğun depremler yaklaşan depremin ayak sesleridir” ifadelerine yer verdi.
‘Planlar gözden geçirilmeli’..
Kendir, “Depreme hazır bir Yalova için şehrin mevcut planlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekliliği bulunmaktadır” dedi ve şöyle devam etti:“Öncelikli olarak 1/50 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı, bölgenin jeolojisi dikkate alınarak son halini almalıdır. Hazırlık çalışmaları devam eden bu plana esas ‘bir jeolojik etüt raporu var mıdır?’diye sorgulanmalıdır.
1/50 binlik plan yapımı sonrasında ise belediyeler tarafından şehrin yeni bir depremde yıkıma uğramadan kentsel dönüşümün sağlanması amacıyla 1/5000 ve 1/1000'lik imar planları yeniden gözden geçirilmelidir. Bu planların anayasası altlığını oluşturan mikro bölgeleme etüt raporlarıdır. Bu rapor sonrasında şehrin yoğunluk ve bina kat sayıları yapı-zemin uyumu dikkate alınarak planlamaya geçilmelidir. Örnek olarak şehirde deprem öncesi yapılmış, 5-6-8-10 katlı yapılar bulunmaktadır. Bu yapıların mevcut planlarla yenilenmesi mümkün değildir. Bilimsel gerçeklikler göz önüne alınarak şehirde yeni rezerv alanlar oluşturulmalıdır.”
‘Hep İstanbul ön plana çıkarılıyor’..
Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, olası bir depremde Yalova’nın en çok etkilenecek bir il olacağını dile getirdi. Er, yaptığı açıklamada, şu sözlere yer verdi: “Türkiye,dünyanın en önemli deprem kuşaklarından birisi üzerinde yer almakta. KAF ve DAF fay hatları dünya literatüründe yer alan fay hatlarıdır. Bu aktif fay hatlarının en önemlisi ise KAF'dır. Bu fay hattının üzerinde de Yalova bulunuyor. Depremsellik bazında en önemli illerin başında ise Yalova gelmektedir. İstanbul ve diğer iller gündeme getirilmesine rağmen etkilenme anlamında Yalova bu illerden daha ileridedir. Marmara Denizi içerisinde bakanlığın 2012 yılında açıkladığı aktif fay hatları haritasında da görüldüğü üzere Marmara Denizi’nin içinden geçen fay hattında oluşacak bir enerji boşalımından İstanbul etkilenecek ama bu depremden Yalova'da etkilenecektir. Gemlik Körfezi'nin güneyinden geçen fay hattında oluşacak bir depremden de Yalova etkilenecektir. İstanbul 1 fay hattı üzerinde meydana gelecek depremden etkilenirken Yalova 3 fay hattında oluşacak depremlerden de etkilenecektir. İstanbul'a depremsellik anlamında 1 önem veriliyorsa Yalova'ya 3 önem verilmesi gerekmektedir. Yalova depremsellik anlamında çok önem verilmesi gereken bir ildir. Yalova depremsellik anlamında masaya yatırılması gereken bir ildir.”
‘Bursa depremi bekleniyor’..
Kentsel dönüşümünün yenilenmesi gerektiğini söyleyen Er, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bursa'yı depremsellik anlamda bekleyen bir fay hattı vardır. 1855 depremiküçük kıyamet olarak bilinir. Burada oluşan depremin tekrarlanma periyodu 150 ile 180 yıldır. Eğer tekrarlanma periyodu 150 yılsa zaten depremin günü gelmiştir. Deprem bugün ya da yarın olabilir diye beklememiz lazım. Periyodu 180 yılsa 5-10 senelik bir zamanımız kalmıştır. Bursa yine eli kulağında bir depremi beklemektedir. Kentsel dönüşüm kanununun çıkmasına neden olan depremsellik ülkemizde maalesef birinci planda değil. Geri plana atılmış durumda. Depremsellik anlamında geri plana atılan depremsellik sağlıklı bir sonuç vermez. Jeoloji ilmine önem vermeden yapılmış kentsel dönüşümler yeniden kentsel dönüşüme ihtiyaç duyulan alanları oluştururlar. Dolayısıyla kentsel dönüşüm yapılmadan önce mutlak suretten 1/50 binlik, 1/1000'lik planlar revize edilerek buna göre yapılmalı ve kentsel dönüşüm depremsellik dikkate alınarak yenilenmelidir.
http://farkyalovada.com/tr/haberler/19782/yalovada-toplanan-jeoloji-muhendislerinden-korkutan-tablo