DÜNYADAKİ 2. ROMAN SOYKIRIM ANITI
YALOVA’DA AÇILDI
Dünya’da
2. ülkemizin de içinde bulunduğu Asya coğrafyasında Roman Soykırımı’nın
anlatıldığı ilk anıt Yalova’da açıldı.
Yalova
Belediyesi tarafından 2. Dünya Savaşı süresince Alman işgali altındaki Avrupa’da
katledilen on binlerce Roman’ı anmak, hatıralarına sahip çıkmak adına Yalova
Belediye Başkanı Vefa Salman’ın talimatıyla yaptırılan Roman Soykırım Anıtı’nın
açılışı gerçekleştirildi. Anıtın açılışı, ‘2 Ağustos Dünya Çingene Soykırım Günü’nde
yapıldı.
Açılışa;
Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, belediye başkan yardımcıları, Yalova
Genç Romanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Kerem Koyuncu, çevre illerden gelen Roman temsilci ve başkanları,
Roman vatandaşlar ile Yalovalılar katıldı.
Saygı
duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programda günün
anlam ve önemine binaen ilk konuşmayı Yalova Genç Romanlar Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Kerem Koyuncu yaptı.
Koyuncu, konuşmasında;
1933-1945 yılları arasında Aryan ırkının saflaştırılması projesi kapsamında 2.
Dünya Savaşı’nda Nazilerin 22 ana kamp, 1200 uydu kampta; gaz odaları, tıbbi
deneyler, kötü muamele ve infaz edilmek suretiyle sistematik olarak resmi
kaynaklara göre, 500 bin Roman’ın soykırıma uğramış olmasından dolayı duyduğu
derin hüzünden bahsederek kendilerini saygı ve sevgi ile andıklarını belirtti.
Koyuncu, bir halkın görmezden
gelinmemesi, dünya kamuoyunda gerçek tarihin günümüzle yüzleşmesi, Roman
gençlerinin atalarının yaşadığı zulmü öğrenmeleri ve tarihsel bellek
oluşturulması için soykırıma uğrayan tüm Romanların anısına ithafen yaptırılan
Roman Soykırım Anıtı için de Belediye Başkanı Vefa Salman’a teşekkür etti.
“Dünya Tarihi Çok Sayıda Trajediyle Doludur”
Ardından konuşmasını gerçekleştiren Başkan Salman,
“Emir Kusturica’nın geçen yüzyıla damgasını vurmuş bir başyapıt, Çingeneler
Zamanı filminin ana karakteri Perhan’ın “Kendime yalan söylediğimden bu yana
artık kimseye inanmaz oldum.” deyişi 20. Yüzyılda yaşanmış tüm acılar için
damga vuracak bir tespit niteliği taşımaktadır. Ne yazık ki 20. Yüzyıl insanlık
tarihinin Ortaçağ’dan sonra en karanlık yıllarının yaşandığı 2. Dünya
Savaşı’nda milyonlarca insanın hayatını kaybettiği bir yüzyıl olarak tarihteki
yerini almıştır. Resmi Tarihin kazananlarca yazılmasının gerçekleri gölgede
bıraktığı Dünya tarihi, çok sayıda trajediyle doludur.
Bugün, burada Holokost sözcüğünün tüm dillerin
sözlüklerindeki yerini konulmaz acılarla sağlamlaştırdığı bir gecenin
sonrasında yaşananlara bir kez daha dikkat çekmek için toplandık. Romanların
tarihi Dünya tarihi kadar eski acılarla yaşanmış bir süreçtir. 2. Dünya Savaşı’nın
insanlık tarihine bıraktığı trajik izler sanılanın aksine tek bir etnik gruba
karşı yürütülmemiş çok daha fazla etnik grup ne yazık ki bu yok edilişten
kurtulamamıştır. O nedenle Holokost sözcüğü sadece Yunanca dil kökeni ile
açıklanacak anlam içeriğiyle (kurbanların yakılması) tanımlanamaz. Holokost,
Nazilerin Alman ırkını saflaştırma yasası olarak bilinen Nürnberg Belgesi’nden
hareketle kendilerinden farklı olanlara soykırım uygulayışlarının ifadesidir.
“Romanlar,
Türlü İşkencelere Maruz Kalarak Hayatlarını Kaybetmişlerdir”
2. Dünya Savaşı sırasında başta Almanya ve
Avusturya’da olmak üzere, Doğu Avrupa’da yaşayan tüm Yahudilere uygulanan
soykırım aynı sertlikte Romanlara da uygulanmış, 1 milyondan fazla Roman türlü
işkencelere maruz kalarak hayatlarını kaybetmişlerdir. Romanların Porrajmos
olarak adlandırdıkları soykırımın tüm kurbanlarını saygıyla anıyor, aziz
hatıralarını saygıyla selamlıyorum.
Yirmi üç bin Alman ve Avusturyalı Roman (Çingene)
Auschwitz’te mahkumdu ve bunların yaklaşık 20.000’i burada öldürüldü. Roman
(Çingene) erkekler, kadınlar ve çocuklar birlikte ayrı bir kampa kapatıldılar.
2 Ağustos 1944 gecesi, büyük bir Roman grubuna gaz verilerek “Çingene ailesi
kampı” yok edildi. Çoğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 3000 Roman öldürüldü.
Erkeklerden bazıları Almanya’daki zorunlu çalışma kamplarına gönderildi ve
birçoğu o kamplarda öldü. Genelde, Alman işgali altındaki Avrupa’nın her
yerinden getirilen yüz binlerce Roman, kamplarda ve mobilize katliam
birliklerince öldürüldü. 2 Ağustos gecesi bir başlangıçtı ve savaşın sonunda katledilen
Romanların sayısı 1 milyonu geçmişti.
Uluslararası platformda yaşanmış bu soykırıma bir özür
olarak 2 Ağustos Dünya Çingene Soykırım günü yine 20. Yüzyılın sonuna doğru
ilan edildi.
Günümüzde insanoğlu yaşanmış tüm acılardan ders almış
mıdır? Ümit ediyorum ki ders alınmıştır.
“Dilerim
Dünya Üzerinde Böylesi Bir Soykırım Bir Daha Yaşanmaz”
Yalova farklı etnik gruptan çok renkli bir demografik
yapıya sahip özel illerden bir tanesidir. Yalovalı olmakla gurur duyduğum gibi
farklı etnik gruplardan oluşan Yalovalıların bir parçası olmaktan da yaşamım
boyunca gurur duymuşumdur. Bu düşünceyle Yalova’da önce Çerkez Sürgün Anıtını
ve sonrasında da Kırım Sürgün Anıtını hayata geçirmekten mutluyum.
Yalova Belediye Başkanı olarak burada olmaktan ve
tarihi süreçte yaşanmış acıların mağdurlarının torunları için, Roman
Soykırımı’nın unutulmaması, gelecek kuşaklara aktırılarak benzer acıların bir
daha yaşanmamasına katkı sağlayacak olmaktan gururluyum. Dilerim Dünya üzerinde
böylesi bir soykırım bir daha yaşanmaz” dedi.
Konuşmaların ardından Başkan Salman, protokol üyeleri
ve vatandaşlar ile birlikte Roman Soykırım Anıtı’nın açılışını gerçekleştirdi.