CHP’nin Altınova Belediye Başkan Adayı Yasemin Fazlaca, Coffee Chefs’te düzenlenen toplantıda basın mensupları ile buluştu. Meclis üyelerinin de yer aldığı toplantıda, Yasemin Fazlaca; Altınova için planladığı projeleri de anlattı.
Yepyeni, genç bir kadroyla insanların karşısına çıktık.’
..”20 senedir Altınova’dayım, bu ilçede ekmeğimi kazanıyorum, çocuklarım burada büyüyor. Dolayısıyla taşınma şansımın olmadığı yerde değiştirme şansım vardır niyetiyle belediye başkanlığına geçen dönem de adaylığımı koymuştum. O dönem çok az bir farkla seçimden galip çıkamadık ama bu dönem umutluyuz, belediye başkanlığını taçlandıracağız. Yaşadığınız yerde insanlar mutlu değilse, sosyal hayatınız yoksa, eğitim alanlarında eksiklik varsa burada bir kadın elinin farkındalık yaratacağını düşündüğüm için belediye başkanlığına aday oldum. Yaşadığımız yerde eğitimle, gençlikle, kadınlarla ilgili ve ailelerin sosyal yaşamıyla alakalı eksiklikler var. Bizim projelerimiz yol yapacağız, köprü yapacağız değil, bunlar zaten bir belediye başkanının asli görevleri. Fakat insan hayatına dokunacak projelerle Altınova’da yaşayan insanların karşısına çıktık. Projelerimiz hemen hemen bütün evlere girdi; kitapçıklar halinde, sosyal medyadan da açıklamalarımızı yaptık. Güzel bir genç yaş ortalamasıyla meclis üyesi listesi oluşturduk ve halkımızdan da olumlu tepkiler alıyoruz. Gençlerimizin hiçbir zaman söz hakkı olmamış, genel itibariyle belediye meclis üyelikleri açısından. Yepyeni, genç bir kadroyla insanların karşısına çıktık. Altınova’da hem genç hem bir kadın eli olarak farkındalık yaratacağımıza inandığımız için iddialıyız. Bu seçimi Allah nasip ederse büyük bir farkla alacağımızı düşünüyoruz.”
‘Büyük bir teveccühle karşılanıyorum.’
..”Altınova’nın sosyal bir hafızası var. Seçimi kaybettikten sonra kenara çekilmedik 5 yıl boyunca insanlarla gönül bağı kurduk. İlk başlardaki ön yargılar kırıldı. Şu anda ben; aileler olsun, kahvehaneler olsun, gençlerin ortamları olsun çok rahatlıkla giriyorum ve büyük bir teveccühle karşılanıyorum. Aileyi kadın toparladığı gibi yaşadığınız ilçede de adaylığını koyduğunuz, talip olduğunuz belediye başkanlığında da çekip çevirebileceğine, kadının gerçek imzasını atacağına insanlar inanıyorlar ve ben halkta karşılık bulduğuma inanıyorum.”
‘İşçi konuk evini hayata geçireceğiz.’
..”Buraya 20 yıl önce Tuzla’dan geldim. Buraya gelmeden önce bakanlığa yaklaşık 40 bin kişinin istihdam edileceğini zaten taaddütte bulunmuştuk. Dolayısıyla bu işçi yoğunluğunun burada olacağını biz daha buraya gelmeden biliyorduk. Fakat geldiğimiz süreçte şöyle sorunlarla karşılaşıyoruz; gelen mevsimlik işçilerle, gurbetçi işçilerimizin barınma ile ilgili, sosyal alanlarıyla ilgili büyük sıkıntılar var. Apartman içlerinde, şehir içindeki küçük pansiyonlaşmayla birlikte toplumsal sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Apartman sakinlerini de bu durum rahatsız ediyor. Şöyle bir projemiz var; işçi konuk evi. Yine tersanelere yakın, tersanecilerle ortak projelendirdiğimiz en az 500 yataklı bir konuk evi, sadece barınma ile ilgili değil. İşçilerimizi sosyal bir alanda yaratmamız lazım. Berber gibi, yemekhane gibi. Aşağıda Hersek bölgesinde işçi konuk evini hayata geçireceğiz.”
"İşçi konukevi projesinin ayrıntıları ve tartışılan tüm konular
Gazete Marmara'da..."
’Rakibimizin projeleri gerçekçi değil.’
..”Rakibimi takip ediyorum. Şöyle bir sonuca varıyorum; burada battı çıktı projesinin fiziken mümkün olmadığı, 15 sene önceki meclis ve karayollarının incelemesi neticesinde bütçeniz olsa dahi fiziken mümkün olmadığı karara bağlanmış, proje red almış. Dolayısıyla biz insanlara hayal satılmasını gerçekçi bulmuyoruz. Battı-çıktı projesi burada olur muydu? Evet, şahane bir proje olurdu. Ama yapılabilirliği noktasında zaten devletten red almış bir projeyi, paranız olsa dahi sizin burada uygulayabilmeniz mümkün değil. Devlet bütçesiyle yapılabilecek büyük ölçekli yatırımların fiziken burada mümkün olması gerekiyor. Şarj istasyonlarıyla ilgili olarak; zaten mecliste şarj istasyonu ile ilgili karar alındı, onaylandı. Şu an bunun yatırımıyla ilgili beklenti noktasındayız. Zaten yapılmış, onaylanmış bir projenin halka yeni bir projeymiş gibi lanse edilmesini doğru bulmuyorum.
Dere ıslahı ile ilgili rakibimizin bir projesi daha var.
Dere ıslahı dediğiniz proje; bu battı çıktı projesinin en az 3 misli. 5 senede, 10 senede, 15 senede olabilecek bir şey değil. Eğer olmuş olsaydı zaten 20 senedir hükümetin bir belediye başkanı ve ekonominin en güzel olduğu dönemlerde bu proje gerçekleştirilirdi; Metin başkan vesilesiyle. Dolayısıyla gerçekçi bir proje olduğunu düşünmüyorum. Çok ciddi bir imar değişikliği olması gerekiyor. Şu an burada devlet bakanlığı bütçesiyle onaylanmış 2 tane proje var. Bir tanesi Hersek bölgesindeki millet bahçesi projesi, ikincisi toplu konut projesi. Toplu konut yeri TOKİ’ye verildi. Hatta burada kuraları da çekildi. Bakanlıktan onaylandığı halde şu anda devlet bunlara bütçe çıkartamıyor. Şu an hazinede olan bütçe tamamen deprem bölgesine aktarılıyor. Sizin zaten hali hazırda 2 tane onaylanmış projenize dahi bütçe çıkartamayan hükümetin, sizin şu anda yapacağınız onaylamış projelerin en az 5 katı olan projelerinize bütçe çıkarması mümkün değil. Biz gerçekçi; insana, kadına, çocuğa, gence dokunan, elle tutulabilir, küçük bütçelerle oluşturulabilecek projelere imza atmak istiyoruz.”
‘Kimin malını kime bedavaya satıyorsunuz?’ ..
”Bedava mantığının çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Çünkü orada herkesin hakkı var, bütün vatandaşların hakkı var. ‘Kimin malını kime bedava satıyorsunuz?’ Şu anda da belediyenin uygulamış olduğu, ihtiyaç sahibi, yeni evlenecek olan gençlere bu zaten ücretsiz sağlanıyor. Belediye de bir işletme mantığındadır. Orada da bir gider var. Giderin olduğu bir yerde ve vatandaşın bütçesiyle oluşturulan belediye imkanlarını hiç kimse bedava halka tahsis edemez. Bu Türkiye’nin hiçbir yerinde uygulanan bir şey değildir.”
‘Eğitimli gençlerimiz iş bulamadığı için evlerde.’
..”Belediyeyi iyi yönetmenin yanında kadınların varlığının hissettirilmesi noktasında ben burada varlığımı göstermekle mükellefim. İyi olmak mecburiyetindeyim, çalışmak mecburiyetindeyim. Daha sonraki nesillerde genç kızlarımızın siyasette var olabilmesi, hangi partiden olursa olsun yer alması mecburidir ve desteklenmesi de gereklidir.Gençlerimizin sosyal alanları olmadığı için kahvehane köşelerindeler. Eğitimli gençlerimiz iş bulamadığı için evlerde. Çok üzgünüm ki madde bağımlılığına yönelme var. Gençlerimizi sadece eğitimle donatamayız. Onları mutlaka sporla, sanatla, müzikle tanıştırmamız lazım. İşte biz bu noktada bir belediye başkanı olmayı taahhüt ediyoruz. Burada gençlerimiz için gençlik festivali yapmak istiyorum. Onlara Hersek ve Bayraktepe’de kamp alanları kurup, kamp kültürüyle tanıştırmak istiyorum. Burada şu sporları ile tanışmamış binlerce çocuğumuz ve gencimiz var. Onları kano, yelken kulübü gibi su sporlarıyla tanıştırmak istiyorum. Maalesef Altınova’da güreş ve futbol üzerine bir spor anlayışı olmuş ama çocuklarımız gerek jimnastik gerek yakın dövüş sporları gibi farklı spor dallarıyla tanışması lazım.”
‘Altın proje.’
..”Kadınların istihdamına yönelik Altın Proje dediğim; iş kıyafetleri yoğun talep görüyor. Sürekli sirkülasyonu olan bir sektör. Bu hanımlarımız gerek çocuklarından gerek eşlerinden izin alamadığından dolayı iş hayatına sevk edilemiyor. Evde çok güçlü durumda olan bir kadın nüfusu var. Bu kadınlar çalışmak istiyorlar. Sadece kadınların çalışabileceği bir tekstil atölyesi. Çalışamayanlar için ise evde en azından çocuklarının harçlıklarını çıkarabilecekleri evde iş imkanını yaratmak istiyorum. Kaytazdere ve Subaşı’na çıkan üst geçitler var. Daha öncesinde Metin başkanın da talepte bulunduğu, üst geçitlerin altından alt geçit yaparak trafiği, ana arteri rahatlatma düşüncemiz var. Şu anda karşımızda aday olan kişi, kaymakamlık makamındayken red etmiş projeyi; biz inşallah hayata geçireceğiz. Kendisi de bu projeyi yapacağız diyor. Subaşı’ndan tersane yoluna bir hat var. Bu yolun açılması lazım. Özellikle servislerin bu alana yönlendirilmesi lazım. Geçen sefer de aynı projeyle çıkmıştım, yine aynı projeyle karşınıza çıkıyorum. Ben, önüme gelip de red edilmiş bir projeyi sanki ben yapacakmışım gibi vaat etmiyorum. Ben buranın sıkıntılarına çözüm üretebilecek mevcuttaki projelerle hayata geçirebileceğimiz, aynı zamanda Subaşı belediyesiyle ortaklaşa yapabileceğimiz projeyi insanların karşısına çıkartmak istiyorum. Rakibim aynı projeye mülki amiriyken red kararı vermişti, imza vermemişti. Şu anda insanlara, ‘Subaşı köprüsünden tersane bağlantı yolunu insanlara vaat ediyorum’ diyerek, proje olarak sunuyor.
Kentsel dönüşümle ilgili burada yapılaşmamız son 10 yıla dayanıyor.
Dolayısıyla eski bina yok gibi bir şey. Yeni yerlere ihtiyacımız var. Altınova, yüz ölçümü olarak çok küçük bir bölge, insan nüfusu olarak burada yaklaşık 50 bin kişilik bir döngü var. Konut anlamında yenilenmeye ihtiyacımız yok ama konut alanına ihtiyacımız var. Son uygulamayla birlikte yağmur suları ana kanalizasyona bağlandı. Yağmur yağsa da taşkınlara sebebiyet vermiyordu, Altınova bunu kaldırıyordu. Son uygulamayla birlikte en az bir yağmur da yağsa mahalle ve sokaklarda taşkınlara sebebiyet veriyor. Biz ana hatlardan yağmur sularını Hersek gölüne bağlamayı planlıyoruz. Bu gölün de temiz suyla beslenmeye ihtiyacı var. Hem temiz su ile beslenmiş olacak hem de yağmur sularının ana hatlardan çekilmesiyle bir rahatlamaya sebebiyet vereceğiz. Sosyal belediyecilik anlayışıyla yürütülen projeler var. Bunlar nedir? Sünnet şölenleri, cenaze hizmetleri, hasta bakım hizmetleri, turizm gezileri bunlar aynı şekilde, hatta daha güzel ve düzenli olacak şekilde, sosyal belediyecilik artısıyla devam edecek.”
‘Düzen bozmaya değil, düzeni devam ettirmeye geliyorum.’
.“Bizim yapmak istediğimiz projeler ve mevcuttaki projelerle ilgili bilgiler aldık. Bizim için çok değerli, çünkü kendisi deneyimli bir belediye başkanı. Göreve geldikten sonra da gerek meclis üyelerinden gerek başkanlığından faydalanmak istiyoruz. Amacınız hizmetse, oradaki teferruatla takılmazsınız. Onların tecrübesinden çokça yararlanacağımızı da düşünüyorum. 5 yıldır insanların gönlünü kazanmak için tek tek ev ziyaretleri yapıyorum. Bunların içerisinde belediyede çalışan personeller de oldu. İnsanlar benim samimiyetimi biliyorlar. Bu seçimde de ziyaretlere devam ettim. Onlara şunu söyledim: ‘Ben düzen bozmaya gelmiyorum; düzeni devam ettiremeye geliyorum.’ Sonuçta 20 yıllık bir kurum altyapısı var. Siz bu kurum altyapısını bozarsanız aslında kendinize zarar vermiş olursunuz. Akıllı bir belediye başkanı hiç bu riske girmez. Önündeki projelere önem verir ve bu yolda adım atar. Dolayısıyla işçilere bu güvenceyi, bu samimiyeti geçirdiğime inanıyorum. Alnının akıyla emek veren her çalışan aynı zamanda belediye başkanını yüceltir. Belediye çalışanlarıyla ilgili işten çıkarma gibi bir düşüncemiz yok. Şöyle bir düşüncemiz var; hem özlük haklarıyla ilgili hem de çalışma şartlarıyla ilgili iyileştirmelerimiz olacak. Biz hem Metin başkanı aratmamış olacağız hem de bir kadın eliyle daha konforlu bir ortamda ve maaşlarındaki iyileştirmeyle birlikte daha güzel bir ortamda çalışmış olacaklar.”